Kin Sözleri

Anlamayanlar için dilim, sevmeyenler için yüreğimi yordum.

Gerçekleri gördükçe senden nefret ediyorum, yalanlar içinde bir hayatı seninle yaşıyorum!

Sanma ki aşkınla delirdim, şimdi nefretim bağrımda hançer misali gezerim, bu satırları okursan çok daha iyi anlarsın benim nefretimsin artık sevdiğim değil.

Yıllar sonra, bir gece uyanacaksın Aklına ben geleceğim, yanında yatan başkası olacak. Kalkacaksın, bir sigara yakacaksın, düşüneceksin, ağlayacaksın.

Bana zoru anlatma o, benim hayat felsefem. Öfkeyle kalkarsam zarar vermeden oturmam.

Sonra hiçbir şey yokmuş gibi yatağına dönüp, ona benmişim gibi sarılıp gözyaşlarınla uyuyacaksın.

Her nefretin içinde mutlaka bir mazi vardır ve her nefreti uyandıran mutlaka bir acının eseridir.

Kurduğun hayal alarm gibi olmalı; muhakkak bir gün bir saat bir an gerçekten çalmalı.

Ne sen engin bir deniz nede ben kırık bir tekne yapayalnız dünyanda başka birini bekle ne sana acırım ne kendime sadece bir tek kişiye acırım o da yerime geçecek insana.

Atacak kemiğin varsa, seni sevmeyen köpek bile kuyruk sallar.

Gecenin buz tutmuş karanlığında bile bedenim üşümez oldu, yapmış olduğun bu hata içimdeki nefreti doğurdu şimdi git istediğin yere kaç kaçmak istediğin yere anılarım ve nefretim bırakmaz seni gittiğin yerde!

Hangi limana demir attıysak götü başı oynadı martıların.

Arada bir düşmüş taklidi yapacaksın ki, kahpeleri öğreneceksin.

Aldığım nefes bile dağılırken gökyüzüne nefret yazıyor gözümün gördüğü her yere.

En büyük hayallerimi, en büyük kâbusa çevirenleri, elbet bir gün en tatlı rüyalarından uyandıracağım.

Çakma insanlara gönül verirsen eğer orijinal acılar yaşarsın.

Kulağına küpe olsun diye söylemiyorum. Aklına geldiğimde kulakların değil ‘yüreğin’ çınlasın!

Arkamdan konuşmayın, kıçım size cevap veremez. Konuşmak istiyorsanız, mikrofon önde emrinize amade…

Dış görünüşe aldanmayın. Adam görünüp ibneliğin kitabını yazmış bi dünya yavşak var.

Bana darbe vuranı ben harbe sokarım.

Cüzdanın değil, yüreğin büyük olsun arkadaş.

Gülmek her zaman mutlu olmak için değildir. Bazen öyle gülmeler vardır ki; en büyük acıları gizlemek içindir.

Büsbütün unuttum seni eminim, maziye karıştı şimdi yeminim, kalbimde senin için yok bile.

Başımızda karabulut ancak içimizde vardır hep bir umut.

Nasıl yaşarsan öyle ölürsün. Öyle bir yaşa ki Rabbim, kulum senden razıyım desin.

Sigarayı kibritle yakmak kadar zordu seni anlamak galiba çakmak lazımdı…

Basit yaşayın. Cömertçe sevin. Dürüstçe konuşun ve her gün dua edin. Her şeyin nasıl düzeleceğini göreceksiniz.

İstersem çaresini istemezsem bahanesini bulurum sıkıntı yok.

Nefrete sevgiden daha fazla güvenirim çünkü nefretin sahtesi olmaz.

Tıp ne kadar ilerler ise ilerlesin, ar damarındaki çatlağı tedavi edemez.

Nefret olmadıkça sevginin değeri anlaşılmaz İçimizdeki nefreti biz değil, karşımızdakinin yapacağı hal ve hareketler ayarlar.

Asıl büyük kayıp yaşarken içimizde ölenlerdir.

Verdiği umudu geri alan aldığı ahı da güle güle kullansın.

Ne aşklar vardır kim bilir yaşanmayı bekleyen ne aşıklar vardır kim bilir yaşadıklarından nefret eden.

Her çiçeğin boynunu büken bir mevsim, her insanı hayata küstüren bir vicdansız vardır.

Oysaki bir seven ve bir sevilendik bu hikâyede ve şimdi nefretin içinde düşmanız iki cephede sen ve ben!

Gözlerimiz bir merhaba ile değdi birbirine, ellerimiz seviyorum kelimesiyle kenetlendi sevgiyle ve şimdi kuru bir nefretle ağlıyorum eski günlerime.

Şu hayatta giden bir şeyin geri dönmesini beklemeyin. Unutmayın, gidip de gelen tek şey çişinizdir!

Bir kişi Allah’tan başka kimseye ihtiyacı olmadığına inanırsa; Allah da onu başkasına muhtaç etmez.

Hiçbir insan için ağlamaya değmez. Çünkü değen insan zaten ağlatmaz.

Ben her zaman âmin der susarım. Dua’m belli, duyan belli…

Bazıları iyi bir küfrü hak etmek için o kadar çok emek veriyor ki, emeklerine saygı duyuyorum ve Emeklerini karşılıksız bırakmıyorum.

Dünyaya ağlayarak geldim nefret ederek gidiyorum! Sayende sevgiyi öğrendim huzurla, nefreti de öğrendim ağlarcasına.

İnsan yaşadıkça anlıyor ki; kendi kayığını kendin çekmezsen bir yerlere gidemiyorsun.

Telefonun ne kadar akıllı olursa olsun; Karşındaki geri zekalı olunca laf anlatamıyorsun.

Yediğin içtiğin senin olsun. Bana sensiz yaşayamam deyip, bensiz nasıl geberemediğini anlat.

Kitap gibi kadınları, imlâsı bozuk adamlar okuyamaz.