Sulu Sözler

Etme sırtını duvardan başkasına emanet en kralının bile içinde vardır bir nebze ihanet.

Aklımdan geçtin gittin, kim bilir yine kime gidiyordun.

Yağ bakkalda, un çuvalda, sevgilin son durakta.

Karın olmak istiyorum karın, ey benim kardan adamım.

Bana yol vermeyi düşünmeden önce. Sana verdiğim yolda yürümeyi öğren.

Yanımda olması gerekenler zaten yanımda def olup gidenler kimin umurunda.

Bir kazan varmış. Bu kazan çok iyi dans ediyormuş. Acayip oryantal yapıyormuş. Muhteşem kıvırıyormuş. Bu kazana ne denir? İyi oynayan kazansın.

Seviyorum, diyen bir ağzın varsa, sabit duran bir götün olacak.

Sevgimin kıymetini bilmeyeni yokluğumla terbiye ederim.

Eti pufu açmaya çalışırken cinnet geçirip pakete çatal bıçak Allah ne verdiyse dalanlar derneği hobaaa!

Rusça ‘da sıkıldım skuchayushchiy demekmiş sıkılmam daha iyi.

Babaannem yolda iphone bulmuş tuşları yok diye çöpe atmış.

Doktorum sigaradan uzak durmamı söyledi, ben de bir metrelik bir ağızlık yaptırdım.

Bu laflar sana kapak olsun fena oturttum helal olsun tipin yok ki şeklin olsun hadi canım yolun acık olsun.

Edebim el vermez edepsizlik edene. Susmak en güzel cevap, edebi elden gidene.

Oralarda benden yok bir düşünsen anlarsın. Buralarda senden çok var görsen şaşarsın.

Adamın biri mahkemenin önünden geçiyormuş. Mahkemeden çatal-kaşık sesleri geliyormuş niye? Çünkü mahkemede sanığın hakkını yiyorlarmış.

Bu saatten sonra ben başkası için yazarım, sen kendin için okursun!

Olum sende ne ders çalışıyorsun, çek kopyanın hasını, çekme karne yasını.

Sevebileceğim birine benziyordun dedi. Olsun dedim, sen de insana benziyordun.

Buğulu camlardaki sözler gibisin; yani nefesim olmadan bir hiçsin.

Sen terlemişsindir, sana terlik getiriyim.

Sahne senin devam et ama sıra bana gelmesin dua et.

Attığınız ya da atacaklarınız kazıkları saklıyorum saklıyorum ki gün gelip bana döndüğünüzde sizi ağırlayacak yerim olsun.

Bütün bisikletlere bindim, bisana binemedim.

Umutlara kanma umutlar bir gün imkansızlaşır, hayatı toz pembe yaşıyorum sanma her renk bir gün siyahlaşır.

Konuştuğun kadar şerefli olsaydı hislerin; şerefini iki paralık etmezdi seçimlerin.

Boşuna kimseyi suçlamayın dostlarım! Kullanıcı hatası değil, bazılarının doğuştan defoludur yüreği.

Kimi insan girdiğinde odayı aydınlatır, kimi de çıktığında.

Ne evlilik teklifi ne tektaş pırlanta ne de kaşıkçı elması. Her kadını mutlu etmenin tek bir yolu vardır; zayıfladın mı sen?

Çok talibim var diyenler; sevinmeyin! Ucuz malın alıcısı çoktur.

Siz erkekler hepiniz aynısınız! Diyen kızlara sesleniyorum siz düzgün olsaydınız da hepimizi tanıma saydınız.

Şerefin kadar konuş desem, ömür boyu susacak insanlar tanıyorum.

Baktım düzeltemiyorum, iyice bozarım!

Ne kralına giderim ne alayına! Bir durum varsa kralı da gelir ayağıma alayı da!

Laf sokma kapak olursun yalvarma köpek olursun delikanlı ol belki yanımda yer bulursun.

Beni çok kırdın diye çıkışıyor bazıları. Vallahi ben kimseyi kırmadım, onlar çatlaktı zaten.

Kimileri toprak kadar kıymetli, kimileri bir ot kadar değersiz. Herkes bir şekilde yaşıyor işte. Kimileri şerefli, kimileri şerefsiz.

Bazı insanlar hep ‘kaptan’ olurlar, söz konusu ‘dümen çevirmek’ olunca.

Temel kazı yapınca Fadime hasretlikten çatlamış.

Amerikan üroloji üst kurulunun yaptığı bir araştırma sonucu sex hayatında başarısız olan insanlar mesajları okurken telefonları sağ ellerinde tutuyorlar.

Bana kalbimdesin deme, bilirsin kalabalıkları sevmem.

-Alo polis mi? -Evet. -Abi ben buradan çıkamıyorum. -Sakin ol nerdesin? -Facebook’tayım.

Kırgınlığım lunaparkta unutulmuş bir çocuğun nefreti kadar, sorun atlıkarıncalar değil, arkamdan dönüp duran dönme dolaplar.